Friday, December 16, 2011

Surah Al-Zalzala ــ Eng sub









Surah Al-Zalzala















By : Sheikh Yasser Al Dossari  















Surah Al-Zalzala
In the name of Allah, the Beneficent, the Merciful
When Earth is shaken with her (final) earthquake (1) And Earth yieldeth up her burdens, (2) And man saith: What aileth her? (3) That day she will relate her chronicles, (4) Because thy Lord inspireth her. (5) That day mankind will issue forth in scattered groups to be shown their deeds. (6) And whoso doeth good an atom's weight will see it then, (7) And whoso doeth ill an atom's weight will see it then. (8)





Surah LA SECOUSSE
Au nom d’Allah, le Tout Miséricordieux, le Très Miséricordieux
Quand la terre tremblera d’un violent tremblement, (1) et que la terre fera sortir ses fardeaux(2), (2) et que l’homme dira: «Qu’a-t-elle?» (3) ce jour-là, elle contera son histoire, (4) selon ce que ton Seigneur lui aura révélé [ordonné]. (5) Ce jour-là, les gens sortiront séparément pour que leur soient montrées leurs œuvres. (6) Quiconque fait un bien fût-ce du poids d’un atome, le verra, (7) et quiconque fait un mal fût-ce du poids d’un atome, le verra. (8)







Surah SURA DEL TEMBLOR
En el nombre de Allah, el Misericordioso, el Compasivo
Cuando la tierra sea sacudida por su propio temblor. (1) Y cuando la tierra expulse lo que pesa en su seno. (2) Y diga el hombre: ¿Qué tiene? (3) Ese día contará lo que sabe (4) porque tu Señor le inspirará. (5) Ese día los hombres saldrán en grupos para ver sus obras: (6) Y el que haya hecho el peso de una brizna de bien, lo verá; (7) y el que haya hecho el peso de una brizna de mal, lo verá. (8)





Surah Al-Zalzala
Im Namen Allahs, des Allerbarmers, des Barmherzigen!
Wenn die Erde in aller Heftigkeit erbebt, (1) und wenn die Erde ihre Lasten herausgibt, (2) "und wenn der Mensch sagt: ""Was ist mit ihr?"" (3) "An jenem Tage wird sie ihre Geschichten erzählen, (4) so wie ihr Herr (es) ihr eingegeben hat. (5) An jenem Tage kommen die Menschen in Gruppen zerstreut hervor, damit ihnen ihre Werke gezeigt werden. (6) Wer auch nur eines Stäubchens Gewicht Gutes tut, der wird es dann sehen. (7) Und wer auch nur eines Stäubchens Gewicht Böses tut, der wird es dann sehen. (8)





Surah Al-Zalzala
Dengan nama Allah, Yang Maha Pemurah, lagi Maha Mengasihani
Apabila bumi digegarkan dengan gegaran yang sedahsyat-dahsyatnya, (1) Serta bumi itu mengeluarkan segala isinya, (2) Dan berkatalah manusia (dengan perasaan gerun): Apa yang sudah terjadi kepada bumi? (3) Pada hari itu bumi pun menceritakan khabar beritanya: (4) Bahawa Tuhanmu telah memerintahnya (berlaku demikian). (5) Pada hari itu manusia akan keluar berselerak (dari kubur masing-masing) untuk diperlihatkan kepada mereka (balasan) amal-amal mereka. (6) Maka sesiapa berbuat kebajikan seberat zarah, nescaya akan dilihatnya (dalam surat amalnya)! (7) Dan sesiapa berbuat kejahatan seberat zarah, nescaya akan dilihatnya (dalam surat amalnya)! / (8)






Surah Al-Zalzala
Rahman ve rahîm olan Allah'ın adıyla
(1) Yerküre kendine has sarsıntısıyla sallandığı, toprak ağırlıklarını dışarı çıkardığı ve insan "Ne oluyor buna!" dediği vakit, işte o gün (yer) Rabbinin ona bildirmesiyle bütün haberlerini anlatır. (1) (2) Yerküre kendine has sarsıntısıyla sallandığı, toprak ağırlıklarını dışarı çıkardığı ve insan "Ne oluyor buna!" dediği vakit, işte o gün (yer) Rabbinin ona bildirmesiyle bütün haberlerini anlatır. (2) (3) Yerküre kendine has sarsıntısıyla sallandığı, toprak ağırlıklarını dışarı çıkardığı ve insan "Ne oluyor buna!" dediği vakit, işte o gün (yer) Rabbinin ona bildirmesiyle bütün haberlerini anlatır. (3) (4) Yerküre kendine has sarsıntısıyla sallandığı, toprak ağırlıklarını dışarı çıkardığı ve insan "Ne oluyor buna!" dediği vakit, işte o gün (yer) Rabbinin ona bildirmesiyle bütün haberlerini anlatır. (4)(5)Yerküre kendine has sarsıntısıyla sallandığı, toprak ağırlıklarını dışarı çıkardığı ve insan "Ne oluyor buna!" dediği vakit, işte o gün (yer) Rabbinin ona bildirmesiyle bütün haberlerini anlatır. (5) O gün insanlar amellerini görmeleri (karşılığını almaları) için darmadağınık geri dönüp gelirler. (6) Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür. (7)Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu görür. / (8)